Son dakika

ABD Joe Biden Donald Trump Politika

Derin cinayetlerdeki kritik eşikler

“Biden yönetiminin Trump’a suikast düzenlemesi gerekiyor.

Bir başkan adayının öldürülmesi ABD tarihinde ilk kez yaşanmayacak!

Donald Trump’tan, ancak ölürse kurtulabiliriz…”

***

Tüyler ürperten bu sözler…

Kendisini “Etnik olarak yarı Yahudi yarı İrlandalı” olarak tanımlayan İngiliz gazeteci-yazar David Aaronovitch’e ait!

Onun bu dehşetengiz önerisi, başta ABD olmak üzere Batılı devletlerin son tahlilde “demokratik çözümlerden!” ne anladığını da gösteriyor, dışa vuruyor.

***

ABD’nin bir milyon iki yüz bin sivili kasten katlettiği gayrı meşru Irak işgalini destekleyen…

“İşgalin, Iraklıları özgürleştirdiğini!” savunan Aaronovitch’in, Donald Trump için ileri sürdüğü Kanlı Formül…

-Robert Francis Kennedy Suikastı’nı hatırlatıyor!

***

1963’te katledilen Başkan JFK’in kardeşi RFK, 1968’de başkanlık seçimini kazanmasına kesin gözüyle bakılırken…

Demokrat Parti’nin adaylığını elde ettikten dakikalar sonra, uğradığı suikast sonucu öldürülmüştü!

GİZLİ KURAL

David Aaronovitch’in “Trump’tan ancak ölürse/öldürülürse kurtulabiliriz” şeklindeki kanlı önerisi, aslında Derin ABD’nin Gizli Anayasası’na gönderme yapıyor.

Yani? Bu “Bir deli bir kuyuya taş attı” hikâyesi değildir!

***

1981-1987 yılları arasında dönemin başkanı Reagan’ın kabinesinde Savunma Bakanı olan Caspar Weinberger…

Strategic Review dergisinin “İlkbahar 2001” sayısında şöyle yazmıştı:

“Devlet ya da hükümet başkanlarının öldürülmek suretiyle tasfiye edilmesinin yolu açıktır!”

***

Caspar Weinberger’ın bu sözlerinin…

“Mevcut veya eski ABD başkanlarını yahut başkan adaylarını; ayrıca ABD’nin kontrolünden çıkan ülkelerdeki liderleri kapsadığını” söylemeye gerek var mı?

Ezcümle…

Derin Suikastlar, ABD’deki “Acayip İleri Demokrasi”nin yazılı olmayan kanlı kuralları arasında yer alır.

“KONTRA” SUİKAST

Sinan Ateş Cinayeti, siyasal sonuçlar doğurması amacıyla gerçekleştirilen Ters Manyel karakterinde “kontra” bir suikast!

Batıcı ve Laikçi Cephe’nin lokomotifi olduğu belli çevrelerce “Ülkü Ocakları ve MHP’nin üzerine yıkılmak” isteniyor.

Buradan hareketle Cumhur ittifakının dağıtılması hedefleniyor.

***

On yıllar boyunca: Ülkücüleri itham eden hatta lanetleyen, MHP’yi faşistlikle suçlayanlar…

30 Aralık 2022’de suikasta kurban giden eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş ile ailesinin…

Güya “hakkını arıyorlar!”

Şimdilerde “Sekizde Sekiz Sahte” bir “Ülkücü Sevdası” kuşanmış vaziyetteler!

***

Oysa…

Bu Batıcı cephedekilerin “arka planın ortaya çıkması” diye bir dertleri yok.

Gerçeğe ulaşmak, umurlarında değil!

***

Mesela, Batıcı- Laikçi “Cumhuriyet” yazarı Mr. Emre Congar…

“Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş’in Adalet Mücadelesi’ne desteğimi sürdüreceğim, elbette” diye yazarken…

Güya, bu mevzuda “ne kadar duyarlı olduğunu” gösteriyor!

***

Gerçekte, nedir?

“Adalet” maskesiyle yapılan, Sinan Ateş Cinayetinin Arka Planını Karartma Kampanyası’nın bir köşe kadısıdır!

ÇÜRÜTÜCÜ İLKE

Batıcı-Laikçi cephedekiler; dünden bugüne, İngiliz Tabloid medyasının şu çürütücü prensibini kendilerine düstur edindiler:

“Gerçeğin, iyi bir öyküyü bozmasına izin verme!”

***

-Buradaki “iyi” bir öykü, nedir?

Ulvi Alacakaptan’ın tabiriyle…

“-Ağızlara Laik” bir hikâyedir!

***

Gladyo’nun cinayetlerini, “Dinciler yaptı!” diyerek hasıraltı etmek, böylesi bir derin karartmadır, örneğin…

KONFORLU YALANLAR

Laikçi Mister Congar, 24 Ocak 2024 tarihli Cumhuriyet’te şöyle yazıyordu:

“Sevgili okurlarım, bugün Uğur Mumcu’nun dinci faşistler tarafından alçakça katledilmesinin yıldönümü…”

***

24 Ocak 1993’ten beri tekrarlanan kuyruklu yalanı halen daha konforlu bir şekilde seslendiriyor, Emre Congar…

Çünkü: “Ağızlara laik” bir öyküdür, işbu “Dinci faşistler öldürdü!” repliği, zırvası, iftirası…

Kıssadan Hisse: Congar, benzer bir madrabazlığı, şimdilerde Ateş Cinayeti için sergiliyor!

İBRETLİK BİR BELGE

Yeri gelmişken, “Yüzyılın Tanığı Cumhuriyet Gazetesi 100 Yaşında” başlıklı kitaba gidelim ve şu satırları okuyalım:

“Gazetemiz yazarlarından Onat Kutlar, Aralık 1994’te Cafe Marmara’da patlayan bir bomba ile yaralandı. Ocak 1995’te yaşamını yitirdi.

Yapılan soruşturma sonucu Kutlar’ı aramızdan alan bombayı PKK’li olduğu anlaşılan Deniz Demir’in koyduğu belirlendi.”

(Cumhuriyet Kitapları/Nisan 2024/ Sayfa: 220)

***

Aynı sayfada, 11 Ocak 1995 tarihli Cumhuriyet’in birinci sahife kopyası da yer alıyor.

O nüshadaki alt başlıklardan birini okuyalım:

“-Şeriatçılar, Kutlar’ımıza kıydılar”

MASKELİ TAHA BEY

12 Eylül 1980 öncesinde Hergün’ün Yazı Müdürlüğü’nü yapan Batıcı Taha Gladyol da, Sinan Ateş için güya “adalet arayanlar” arasında!

Ateş Cinayeti’nden bir yıl kadar önce Ülkü Ocakları’na “terör örgütü” iftirası atmak üzere harekete geçen Yanki’lerin içerideki dublajcısıdır, Mr. Gladyol…

***

MHP’nin 12 Eylül öncesindeki “yayın organı” Hergün’ün sahibi, Enver Altaylı idi.

Taha Bey mi; Hablemitoğlu Suikastı davasından da yargılanan Mr.Altaylı’nın kadim dostudur.

CIA iltisaklı, FETÖ bağlantılı Mister Altaylı’dan söz ediyoruz!

***

Taha Gladyol; Hablemitoğlu Suikastı konusunda, 22 senedir neden hiç duyarlı olamadı, acaba?

Yazar: Tamer Korkmaz

Konuya göre haberler