Son dakika

ABD İsrail Gazze İngiltere

İngiltere ABD’nin Doğu Akdeniz’deki yayılmacı saldırıları

İsrail hava saldırılarıyla bütün bir coğrafyayı çökertebilecek mi? İngiltere ve ABD’nin İsrail’i sürekli olarak teçhiz etmesi ne anlama gelir? Bu saldırıları İsrail’in büyük İsrail projesi bağlamında mı değerlendirmeli yoksa İngiltere ve ABD’nin İsrail aracılığıyla ulaşmak istediği hedeflere mi odaklanmalı? İsrail, Gazze kıyılarından kuzeye doğru bütün Doğu Akdeniz şeridini müstemleke haline getirebilecek mi? İsrail’in eski Haçlı devletlerinin hâkimiyet sahasında güneyden kuzeye doğru ilerlemesi ne anlama gelir? İkisi arasındaki benzerlik var mıdır, varsa bunun anlamı nedir?

Bu sorulara farklı bağlamlarda yeni sorular eklemek mümkün. Fakat dikkat edileceği gibi bu sorular İngiltere ABD’nin İsrail eliyle Doğu Akdeniz’de güneyden kuzeye yayılmacı saldırılarını anlama isteği ile doğrudan alakalıdır. Adını koymak istemesek de bu yayılmacı saldırılar İngiltere-ABD imzası taşımaktadır. Ne yazık ki bu Kıta Avrupa’sı için de geçerlidir. Hatta Almanya, Fransa ve İtalya gibi ülkeler açık veya örtük bir şekilde İngiltere ABD’nin yayılmacı saldırılarını destekliyor. Muhakkak bu gelişmeleri menfaatlerine uygun görüyorlar.

Siyonist oryantalistler, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra İngiltere ABD merkezli emperyalizmin ihtiyaçlarına göre İslam coğrafyasını yeniden inşa etmişti. Bunun en önemli sonuçlarını Kıta Avrupa’sında görebiliyoruz. Louis Massignon’nun İslam coğrafyası için söylediği sözler Kıta Avrupa’sı için de geçerlidir. Artık onlar da düşünemiyorlar. İngiltere ve ABD istihbarat başkanlarının yayımladığı ortak makalede Kıta Avrupa’sı muğlak bir alana yerleştirilmişti. Buna karşın Kıta Avrupa’sı entelektüelleri Siyonist oryantalistlerin yarattığı evrende hayat sürmeye devam ediyor. Onlar da İngiltere ABD’nin yeni müstemlekeci saldırganlığına destek oluyor.

Fikir dünyamız açısından benzer bir durum bizim için de geçerlidir. Entelektüellerin zihinleri Siyonist oryantalistlerce istimlak edilmiş durumdadır. Sağ muhafazakâr entelektüeller İngiltere ABD’nin coğrafyamızdaki saldırganlığı üzerine kafa yorma gereğini duymadan sürekli olarak Batı ekseninden ayrılmama inancını gündeme taşıyor. Sol kategorisine dâhil olanlar ise daha vahim bir durumda. Onlar hâlâ 68 romantizmi ile anti-Amerikan bir çizgide olduklarını zannediyorlar. O cenahtan bir tiyatro sanatçısı geçtiğimiz günlerde oldukça seviyesiz bir paylaşımda bulunmuş, ABD savaş gemisiyle Müslümanların kutsal mekânı arasında paralellik kurmuştu. Bu seviyesiz paylaşımı yapan kişinin zihin dünyasında birkaç gün sonra birinci yılını dolduracak Filistin direnişinin hiçbir karşılığı yoktu. Bunlar da Kıta Avrupa’sı entelektüelleri gibi Siyonist oryantalistler tarafından inşa edilmiş bir evrende yaşamaya devem ediyor. Yerli oryantalistlere göre de Doğu Akdeniz’de suçlu olanlar daima ötekilerdir.

İngiltere ABD liderliğinde İsrail’in yayılmacı saldırıları karşısında hayatî derecede önemli bir direniş ekseni var. Şu an için bu eksenin merkezinde Hamas ve Filistinliler yer alıyor. Her ne kadar bütün Doğu Akdeniz’i ilgilendiren bir mücadele yürütüyor olsalar da Hizbullah örneğinde olduğu gibi Filistinliler gittikçe yalnızlaşmaktadır. Mısır İhvan’ı daha önceden büyük bir darbe almıştı. Hizbullah da İngiltere ABD karşısında ciddî bir darbe aldı. Üstelik Doğu Akdeniz şeridinden çöle doğru uzanan alanda yer alan Suudî Arabistan ve Ürdün gibi yapıların İngiltere ABD karşısında herhangi bir varlık göstermeyeceği malum. Körfez ülkeleri de benzer bir durumda. Bu ülkelerin öteden beri İngiltere ABD ile kurduğu derin ilişkiler müstemleke kültürünün kök salmasından başka bir sonuç vermedi. Hizbullah’ın kısa zamanda çöküşünü de bu kültürün etkisi ile açıklayabiliriz.

Israrla İngiltere ABD üzerinde duruyoruz. Sadece 7 Ekim’den sonra bile bu iki ülkenin İsrail’i açıktan desteklemeleri ısrarımızın ne anlama geldiğini göstermeye yeter. Evet, yayılmacı saldırganlığın en kirli tarafını İsrail temsil ediyor. Fakat hem bölge ülkeleri hem de bütün dünya bu savaşta İsrail’in arkasındaki asıl gücün İngiltere ABD olduğunu biliyor. Bu bilginin onları korkuya düşürdüğünü söyleyebiliriz. Fakat Hamas’ın ve bütün Filistinlilerin direnişinin gösterdiği gibi İsrail, sadece hava saldırılarıyla üstünlük sağlayabiliyor. Filistinliler karada onlara korku dolu anlar yaşatıyor. İngiltere ABD’nin silah sevkiyatı bu açıdan

önemli. Onlar bu sevkiyat sebebiyle de savaşın doğrudan içindedir.

Doğu Akdeniz’deki yayılmacı saldırılar İngiltere ABD’nin hedefleri olmaksızın devam etmez. Bütün verileri buna göre değerlendirmek gerekir.

Yazar: Selçuk Türkyılmaz

Konuya göre haberler