Son dakika

Suriye Beşar Esad PKK MİT

MİT İşi: Amaç tek kurşun atmadan PKK’yı devirmek!

Gördüklerim ve duyduklarım bana iki yeni şeyi söylüyor: Bir. MİT, Esad rejiminin devrilmesinde çok stratejik bir rol oynadı. Bunu tek kurşun atmadan, yeni bir yöntem uygulayarak yaptı. Bu istihbarat diplomasisinden farklı, belki biraz istihbarat satrancı. Bu yöntem başka yerlerde de kullanılacak. İki. Esad rejiminin varlığı, Ankara-Washington müzakerelerinde ayak bağıydı. Gri alan yaratıyor, ABD bu alanı kullanıyordu. Ama şartlar değişti. ABD için oyun sahası daraldı. Ortada iki önemli, yeni durum var. Bu hangi sonuçları üretecek, detaylandıracağım. Ama önce birkaç noktanın altını çizmem gerekiyor.

ÇARŞAMBANIN GELİŞİ BELLİYDİ

MHP lideri Devlet Bahçeli, bugünleri işaret eden girişimi başlattığında “Yeni bir çözüm süreci mi başlıyor” sorusu ortaya atılmıştı. İpin ucunu kaçıranlar oldu. Kimileri Ankara’nın bölgede sıkıştığını, bu yüzden terör meselesini ortadan kaldırmak için bir süreç yürütmek zorunda olduğunu dile getirdi. Durumun tam tersi olduğunu “Ankara kimseye silah bırak demez, bırakanı da engellemez” diyerek yazmıştım.

Şam rejimi henüz düşmemişti. Buna ilişkin ortada hiçbir işaret de yoktu. Ancak çarşambanın gelişi belliydi. TSK, Irak’ta kilidi kapatmış, Suriye’den çekilmeye istekli Trump, ABD’de yeniden başkan olmuştu. O halde sıra SDG/PKK’ya geliyordu. Terör örgütünün Suriye kolu, Türkiye’ye mesajlar gönderiyor, satır arasında “aman diliyordu.”

ŞAM SOKAKLARINDAKİ SİYAH MERCEDESİN ANLATTIKLARI

Ankara-Washington hattında bir yıldan fazladır süren görüşmelerde pozisyonlar netti. Amerikalılar, Suriye’nin kuzeyindeki örgüt varlığının devamını istiyordu. O yapıyı Esad rejimine pamuk ipliğiyle bağlayacaklardı. Ankara ise örgütün Suriye’den tasfiyesini bekliyordu. Amerikalılara “Suriyeli olmayan PKK’lıların hepsini Suriye’den çıkarın” denilmişti (Bakınız, Herşey O 25 Bin Teröristin Ne Olacağına Bağlı, Aralık 2024).

Ama Esad rejiminin varlığı ABD’nin elini güçlendiriyordu. Amerikalılar “SDG’yi insafsız Esad yönetimine terk edemeyeceklerini” söylüyor, araya DEAŞ’ın varlığını da sıkıştırıyordu. Esad’ın Şam’da oturması, Ankara-Washington müzakerelerinin uzamasının en önemli sebebidir.

Sonrasını biliyorsunuz. “MİT İşi” devreye girdi. Önce Halep, ardından Şam düştü. Her şey o kadar gizliydi ki kamuoyunun kahir ekseriyeti Halep düştüğünde “Operasyonu İsrail mi ABD mi yapıyor?” diye tartışıyordu. Tartışmalar, MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın Şam’a gitmesiyle son buldu. Şam sokaklarında dolaşan siyah Mercedes, operasyonun hangi aklın ürünü olduğunu ortaya koymuştu.

YENİ YÖNTEMİN A, B, C’Sİ

Bu, Türkiye’nin uyguladığı yeni bir yöntem. Amaç kaos, karmaşa, çatışma ve sivil ölümlere mahal vermeden, konvansiyonel yöntemler kullanmadan hedefe ulaşmak. Bu yöntemi şöyle özetleyebiliriz: Sahada Suriye’nin asli unsurları görev alıyor, Türk istihbarat teşkilatı bu unsurları yine sahadaki varlığı ile yönlendiriyor, dirençle karşılaşıldığı noktada istihbarat diplomasisi devreye giriyor, direnç kırılıyor, direnç kırılmazsa sert güç uygulanıyor, Türk diplomasisi eş zamanlı olarak küresel ve bölgesel aktörler üzerinde baskı oluşturuyor, zemini elverişli tutuyor, Türk Silahlı Kuvvetleri de sınır hattında ve Suriye içindeki yapılanmasıyla caydırıcı rol üstleniyor. Şam düşerken böyle oldu. Münbiç de böyle alındı.

Şimdi önümüzde iki öncelikli hedef var. Biri Süleyman Şah Türbesi’nin taşınmadan önce bulunduğu alanı (Karakozak köyü) kontrol etmek. Daha sonra Kobani/Ayn el-Arab’ı terörden temizlemek. Terör örgütü PKK/SDG, Ankara’nın sivil hassasiyetini bildiğinden buna oynuyor. Örneğin Karakozak bölgesine bomba yüklü olduğu değerlendirilen kamyonlar getiriyor. Bu kamyonların oradan çekilmesi için gerekli uyarılar yapıldı. Söz konusu bölgeyi terör örgütünün terk etmesi ve tek kurşun atmadan alınması hedefleniyor.

KOBANİ’DE SİVİL HASSASİYETİ

Kobani/Ayn el-Arab önemli bir nokta. Silahlı Kuvvetler her ihtimali göz önüne alarak etkisiz kılınacak tüm noktaları belirledi. Ancak orası dar bir alan ve sivil popülasyon yoğun. Örgüt sivilleri kalkan olarak kullanma kararı aldı. Amerikalılar da Kobani’deki sivil varlığını gündemde tutuyor. Bu yüzden Şam, Halep formülasyonu burası için daha çok önem kazanıyor. Bu kapsamda 3, 6, 9 aylık planlamaların hazır olduğu belirtiliyor. Trump’ın koltuğuna oturacağı 20 Ocak’tan sonra hareketlilik başlayabilir.

Suriye’de taşlar yerine oturunca PKK’ya alan kalmayacak. Yeni Şam’ın en önemli aktörü Culani dedi ki.. “PKK ile Kürt halkımızı bir tutmayız. Terör örgütü ile Kürt vatandaşlarımız arasında büyük fark var.” Şunu da söyledi.. “Toprak bütünlüğümüzü sağlayana kadar mücadeleye devam edeceğiz.” Dışişleri Bakanı Fidan da dedi ki.. Bir. Suriyeli olmayan PKK’lılar bugün hemen ülkeyi terk etsin. İki. İkinci aşamada YPG’nin bütün yönetim kademesi, Suriyeli olanlar dahil, ülkeden çıksın (Esad’ın gitmesiyle bu dile getirildi). Üç. Geride kalanlar silah bıraksın, haklarını Şam’da arasın.

Esad gidince gri alan ortadan kalktı. Ankara, terör örgütüyle bağlantılı yapıların tümüyle tasfiyesini istiyor. Şartlar olgunlaştı. MİT İşi belli ki burada da devreye giriyor. Terör örgütü silah bırakmayı kabul etmezse konvansiyonel müdahale kaçınılmaz olacak.

Yazar: Yahya Bostan

Konuya göre haberler