Suriyeli mücahitlerin 25 Kasım’da İdlip’den başlattıkları yürüyüş 8 Aralık’ta Şam’ın fethiyle nihai zafere ulaştı. Geçen cuma yani 13 Aralık’ta, Suriye şehirlerinde milyonlar namazda bir araya geldiler ve zaferi de coşkuyla kutladılar. Devrim şimdi yeni bir aşamaya geçti. Suriye’nin önünde devasa sorunlar var ve şu andan itibaren mücahitlerin bu sorunlara çözüm bulması bekleniyor. Suriye Devrimi’nin önündeki sorunlara tek tek bakalım:
1. Suriye’nin Kürt meselesi: Suriye nüfusunun yaklaşık yüzde 10’u Kürtlerden oluşuyor. Esed döneminde Kürtlerin kimlikleri dahi yoktu. Savaşın başında ABD PKK’yı bölgeye taşıdı, eğitti, donattı, tüm Kürt grupları ortadan kaldırdı ve Suriye kuzeyinde bir terör yapılanması oluşturdu. Suriye Devrimi’yle birlikte “terör devleti” hayalleri suya düşmüş oldu. Şam’ın önünde şimdi iki seçenek var: Ya üniter Suriye ya da federatif Suriye. Her iki seçenekte de PKK Suriye’de olmayacak. Ayrıca Arap nüfusun yoğun olduğu bölgelerin ve petrolün her durumda Şam yönetiminde olacağına kesin gözüyle bakılıyor. Şam yönetiminin önünü görebilmesi için bu meseleyi bir an önce çözüme kavuşturup rafa kaldırması gerekiyor. Ankara bu meseleyi Şam kadar yakından takip ediyor ve çözüm uzakta değil.
2. İsrail meselesi: Suriye Devrimi en çok İsrail’i korkuttu zira sınırında artık gerçek mücahitler var. Mücahitlerin Ürdün, Mısır, Esed Suriye’si ya da Lübnan’daki Hizbullah tiyatrosu gibi olmadığını İsrail de biliyor. İsrail, panikle Suriye’yi bombalıyor ve sınırda güvenlik koridoru oluşturmaya çalışıyor. Şam yönetiminden şu andan itibaren İsrail işgalini durdurması hatta Golan’ı geri alması bekleniyor. Bunu başaracaklarına şüphe yok, sadece biraz daha toparlanma gerekiyor.
3. Terör meselesi: Eski rejim artıkları başta Nusayri nüfus olmak üzere azınlıkları kışkırtarak terör eylemlerine girişecektir ki ilk denemeyi de Lazkiye’de yaptılar. İsrail ve İran’ın da Suriye’de terörü desteklemesi muhtemel. Bu arada PKK ve DAİŞ de rejime karşı saldırılarda bulunabilir. İstikrarlı bir Suriye yönetiminde, batıdaki dağlık bölge dâhil, terör örgütlerinin ülkede barınabilmesi mümkün değil. Şam yönetiminin terörle mücadeleye de yoğunlaşması gerekiyor.
4. Kapsayıcı bir rejim ihtiyacı: Şam yönetiminin acilen bir anayasa yapması, tüm Suriye’nin temsil edildiği bir parlamento oluşturması gerekiyor. Rejimin cumhuriyet (İslam cumhuriyeti?) şeklinde yapılanması isabet olacaktır. Doğduğu Fransa’da bile artık işe yaramayan Laiklik telaffuz dahi edilmez. Ya demokrasi? O da artık dünyada tartışılıyor. Daha iyi ve Suriye toplum yapısıyla uyumlu yeni bir sistem kurulabilir.
5. İç güvenlik ve silahsızlanma: Şam’ın sahadaki tüm silahları toplaması, sahadaki patlamamış mühimmatı, mayınları, tuzakları etkisizleştirmesi, sokaklarda güvenliği tam olarak sağlaması bekleniyor.
6. Adalet mekanizmasının kurulması: Başta toprak meseleleri olmak üzere çok sayıda adli sorun ortaya çıkacaktır. Adil bir yargı mekanizmasının kurulması ve sağlıklı işlemesi de öncelik arz ediyor.
7. Uluslararası meseleler: Suriye Devrimi’nin Mısır, Ürdün, Suudi Arabistan, BAE, Bahreyn, Kuveyt, İran ve Irak yönetimlerinin uykularını kaçırdığına şüphe yok. Suriye Devrimi bölge halklarına ilham olacaktır. İsrail’in Mısır ve Ürdün’e destek ziyaretleri de bu korkuyu gözler önüne seriyor. Bu korku, Suriye’ye yönelik husumete dönüşebilir. Şam yönetiminin aktif, kıvrak bir diplomasi yürütmesi gerekiyor.
8. Ekonomi: Suriye Devrimi’nin önündeki en büyük mesele ekonomi. Binlerce yapının enkazının kaldırılması, bunların yeniden inşası, yolların onarılması, su ve kanalizasyon altyapısının yeniden kurulması, elektriğin tedariki, çarşı-pazarın, hastanelerin, okulların açılması, ithalat-ihracatın canlanması bekleniyor. Tüm bunlar için hem kaynak hem de kaynağın iyi kullanılması gerekiyor. Suriye’ye tersine göçü de bu canlanma sağlayacak. Ekonominin ayağa kalkmasında Türkiye’nin katkıları olacaktır. Bu katkıların elbette geri dönüşü de olacaktır. Hatay, Kilis, Gaziantep, Şanlıurfa ve Mardin başta olmak üzere şehirlerimiz hem Suriye’yi imar edecek hem de kendileri büyüyecektir. Sadece güvenliği sağlayıp yolları açsalar, Türkiye’den yüz binler, Emevi Camii’ne, Hazreti Zeynep ve Rukiye Türbelerine, Selahattin Eyyubi’nin, ilk hava şehitlerimizin kabrine, Süleymaniye Külliyesi’ne, Halep Kalesi’ne, Kasyun Tepesi’ne, Palmira’ya ve daha nice mekâna akın edecek, turizm bile Suriye için sıcak para kaynağı olacaktır.
Suriye’de zafer kutlamaları bitti; şimdi halk artık çözüm, iş ve hizmet bekleyecektir. Mücahitlerin hızla organize olup, seferberlik ruhuyla Suriye’yi ayağa kaldıracaklarına, eskisinden daha iyi, daha güzel bir Suriye inşa edeceklerine şüphe yok. Kalbî ve fiilî dualarımız Suriye ve Mücahitlerle; inşallah başaracaklar.
Yazar: Aydın Ünal