Ekonomik dar boğazdan çıkış yolu

Ekonomik dar boğazdan çıkış yolu

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, dün gazetemizi ziyaret etti…

Bakanların medya ziyaretleri son derece verimli oluyor… Televizyondakinin aksine, ‘gündelik siyasete’ ilişkin geçici tartışmalardan uzak bir ortamda hedefler, projeler, geçmiş çalışmalar masaya yatırılabiliyor…

Hem siyasetçiler hem de medya mensupları siyasi konumlarını ‘temsil etme’ görevini bir kenara bırakıp ‘işi ve hizmeti’ samimiyetle tartışabiliyorlar…

Özellikle teknik birtakım projelerin iletişiminin ‘doğru’ yapılıp halka anlatılabilmesi için gazetecilerin konuyu ilk ağızdan dinlemeleri çok kıymetli. Bu durum Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanların” pek hoşuna gitmeyecektir tabii ama onlar konumuzun dışındalar…

Sayın Bakan’ın ziyareti de bahsettiğimiz çerçevede son derece önemliydi. Türkiye’nin enerji alanındaki faaliyetleri ana konumuzdu… Özellikle doğal gaz keşfi ve çalışmaları hakkında bilgiler verdi… Dönmez’in heyecanını görünce, Büyük ve Güçlü Türkiye” hedefi için umut tazelememek pek mümkün değildi…

Şöyle dedi Bakan Dönmez: Vay be, dedik; göğsümüz kabardı. Dünyanın en prestijli projelerinde çalışmış, petrol, jeoloji ve birçok alandaki 100’ün üzerinde uzman Türk mühendis, keşif sonrası ülkesine döndü. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ifadesiyle ‘Doğal Gaz Millî Takımımıza’ şampiyonlar liginden dev transferler yaptık. Bu kıymetli mühendislerimiz hem doğal gazın milletimizle buluşmasına hizmet ediyor hem de kendileri gibi yetenekli, genç mühendisleri yetiştiriyor. Filyos’ta sadece basit bir doğal gaz tesisi inşa edilmiyor, bizim mühendislerimiz, yine bizim insanımız için tarih yazıyor.”

Hani ‘biz’ yapamazdık?!

Hani doğal gazı bulabilirdik ama çıkarıp işleyemezdik?!

Hani gençler yurt dışına gitmek için çırpınıyordu; bir daha dönmezlerdi?!

Bakan Bey dünya enerji krizine ve Türkiye’nin durumuna da değindi elbette… Rusya, Venezuela ve İran, bu konudaki kilit ülkeler diyor; konulan ambargo hafifletilmezse dünya krize girecek diye devam ediyor... Yılda 60 milyar m3 doğal gaz tüketen Türkiye için ise planlamalar hazırmış. Kaynak ülkelerde sıkıntı olmazsa aksama beklenmiyor…

Tabii en önemlisi de kendi doğal gazımıza ilişkin çalışmalarımız… Çünkü enerjide dışa bağımlı olmayan Türkiye, millî bağımsızlığını tesis etmiş demektir… Bunun için faaliyetler, Türkiye’ye nefes aldıracak hamleler son hız sürüyor…

2200 metre derinlikte dünyadaki ilk ve tek deniz üretim sahası olan Sakarya Gaz Sahası, keşiften ilk üretime kadar ‘dünyanın en hızlı devreye alınan’ saha geliştirme projesiymiş. 12x5,5 kilometreye yayılan sahayı gözünüzde canlandırmak isterseniz, Ankara’daki Kızılay’dan Ümitköy’e kadar olan bölgeye karşılık geliyor.

Karadeniz’de toplam 26 bin 400 km2 sismik araştırma yapılmış; bir başka deyişle Trakya bölgesinden daha büyük bir alan taranmış.

Burada ilk etapta (2023 başı) 10 kuyu açılarak, günlük 10 milyon m3 doğal gaz üretilecekmiş. En yüksek verime ulaşılan 2026 ve 2027 yıllarında ise 40 kuyudan günlük 40 milyon m3 akış sağlanacakmış.

Temeli, geçen yıl atılan Doğal Gaz İşleme Tesisi’nde de inşaat hızla devam ediyormuş. Öyle ki; deniz tabanına serilecek boruların %95’i sahaya ulaşmış.

Enteresan olan şu: Çalışmaların yapıldığı 1500 metre derinlikte engebeler ve vadiler varmış… Yani deniz altında ekskavatörlerle bir nevi hafriyat yapılıyormuş… Bu da ancak özel teknolojileri kullanabilecek kabiliyete sahip olunarak başarılabiliyor… Bu hususta başka ülkelerden teklifler de geliyormuş ülkemize… “Türkler yapamaz” diyenler boşa çene yordular yani… Çok da güzel yapıyoruz…

Ekonomik dar boğazın içinden nasıl çıkılacağını merak edenlerin Enerji Bakanı Dönmez’e kulak vermelerinde yarar var…

Gözümüze takılanlar…

- OMO, “İyilik İçin Kirlenmek Güzeldir” projesi ile Üsküdar, Ümraniye ve Beykoz’daki ilk ve ortaokullara yerleştirdiği geri dönüşüm kutularıyla 196 kilo geri dönüştürülebilir atık toplamış. Bunlarla da Ağrı’nın Uzunyazı köyünde çocuk parkı inşa etmiş. Çocuklara yönelik iletişim, dünyanın her yerinde kabul gören bir aksiyondur. Yalnızca onların değil, satın alma kararı veren ebeveynlerine de ulaşmayı sağlar. (Züleyha Keskin Kaymakçı, Sobraz İletişim)

- Uluslararası insan kaynakları yönetim danışmanlığı firması Mercer, 16 ülkede yapılan 2022 Global Yetenek Trendleri Araştırması”nın sonuçlarını açıklamış. Ülkeler arasında Türkiye’yi göremedik ama araştırmaya göre; 2020-2021 yılları arasında empati ve insan odaklılık, sürdürülebilirlik ve insanların çalışmak istedikleri koşullara uyum, çalışanlarla şirketlerin iş birliği içinde olması öne çıkmış… 1999’dan beri anlatmaya çalıştığımız ‘İnsan Kıymetleri’® kavramının uluslararası alanda kabul görmesi memnuniyet verici. Bak sen şu pandemiye nelere vesile oldu… (Fatih Kalkan, Lobby İletişim)

- Türkiye’den uzaya giden ilk dondurma… Yanlış okumadınız ‘ilk dondurma’ Algida ve Konya Bilim Merkezi iş birliğinde atmosferin dışına gönderilmiş… Erimeden dünyaya dönen dondurmanın yolculuğu 2,5 saat sürmüş; dileyen canlı yayından takip etmiş. İlginç, hem de hayli ilginç ama markaya nasıl bir ‘katma değer’ getireceği bizim kafamızda bir soru işareti olarak kaldı… (Işıl Kavaklı, Golin İstanbul)

- Birkaç belediye var ki; neredeyse her hafta bir basın bültenleri elimize ulaşıyor. Algılamanın ve itibarın inşası bakımından ‘iletişim’ çalışmalarının değerinin farkında olmaları hayli faydalı. Üsküdar Belediyesi de bunlardan biri… Türkiye’nin ilk ‘gastronomi sokağını’ Gastronomi Festivali ile açmışlar… Bunun için Uncular Caddesi belli saatlerde araç trafiğine kapatılmış, bina cepheleri için özel tasarım yapılarak ‘bütünlük’ sağlanmış, balkonlar genişletilerek çiçeklendirilmiş. Sadece bu yönüyle bile semte ‘katma değer’ getiren bir çalışma olmuş… Ancak bunun da ötesinde kent markasına olumlu etkisiyle de öne çıkan bir faaliyet... (Esat Pala, Havva Kızılırmak PR)

Yazar: Ali Saydam