Son dakika

Merkez Bankası

Merkez Bankası Başkanı dün ne anlattı?

Öncelikle şunu belirteyim TCMB’nin dünkü sunumundan evvelki hiç yoksa son 5 sunumunu izlemedim, takibe değer bulmadım.

TCMB Başkanı Erkan’ın ilk sunumu olması nedeniyle kredi açarak sunumu baştan sona merakla takip ettim. Bu vesileyle kendisini yeni görevi nedeniyle tebrik eder, kalpten dualarımızın kendisinin başarısına dair olduğunu ifade ederim.

TCMB Başkanı Erkan Gerçekçi ve Farkında

Sunumun genel itibariyle verdiği izlenim Gaye başkanın ana hatlarıyla Türkiye’nin finansal durumunu iyi analiz ettiği, objektif baktığı ve analitik yöntemler ile analiz ettiği ve bütündeki manzaraya gayet hâkim olduğu kanaati bende uyandı.

Bu şu nedenle önemli; merkez bankalarından temel beklenti “Forward guidance” yani “Geleceğe dönük yönlendirme” dir. Zira tüm veriler elinde olan ve kural koyucu yetkisi bulunan merkez bankasının tüm ekonomiye dair etkisi çok yüksektir. Bu nedenle merkez bankasının geleceğe dair yön tayini her şeyin üstündedir. Ancak bu yön tayinine piyasanın inanması yani sözünün muteber olması gereklidir.

100’den fazla adım

Başkan hanımın 100’den fazla adım diyerek nitelendirdiği finansal yapıdaki karmaşanın bir düğüm oluşturduğu tespiti her şeyden evvel çok önemlidir. Bu çerçevede oluşan düğümü kendi tabiriyle adım adım çözme gayreti etki analizleri çerçevesinde analitik yöntemler ile gerçekleşecekmiş. Bu tespiti finansal yapının daha sağlıklı bir temele oturacağının ifadesidir.

Detaylara girmeyeceğim, öne çıkan noktaları itibariyle TCMB’nin tespitleri ve bazı açıklamalarımız:

* TCMB “Haziran ayında enflasyonun ana eğiliminde güçlenme beklerken bunun nedeni olarak, yurt içi talepteki güçlü seyir, ücret ve kur gelişmeleri ile hizmet enflasyonundaki katılığı işaret ediyor.”

* Burada turizm etkisini göz önüne almalıyız, hizmet enflasyonundaki katılık, ücretler seviyesindeki artış ile turizmdeki yoğun talep neticesiyle fiyat geçişkenliğinin artması neticesi ile sonuçlanıyor.

* “Yılın ikinci çeyreğine ilişkin veriler, (Perakende satış hacim endeksi, yerli kartlarla yapılan harcamalar, ciro endeksleri) iktisadi faaliyetteki güçlü seyirde özellikle iç talebin etkili olduğunu göstermektedir” ifadesiyle aşırı ısınmış tüketim harcamalarının farkında olduklarını göstermiştir.

* “Tüketicilerin, dayanıklı tüketim harcaması yapma planları ikinci çeyrekte hızla artmıştır. Otomobil ve beyaz eşya satışları geçmiş dönem ortalamalarının oldukça üzerindedir.” Yani sorunun otomobil veya mal arzında olmadığını, gelen yoğun talebin belirleyici olduğunu ifade ediyor. Ama esas kök sebebe girmiyor.

* “İç talebin seyrine ilişkin özetlediği görünüme karşın, toplam arz daha ılımlı seyretmektedir” ifadesiyle TCMB fikrimce genişlemeci politikalarda kullanılan kredi mekanizmasının yeterince üretime dönmediğini beyan ediyor.

* “İç talep ve üretime ilişkin görünüm, toplam talep koşullarının enflasyonist bir düzeyde seyrettiğine işaret etmektedir.” Buradan yola çıkarsak kur artışının devam edebileceği ve iç tüketimden kaynaklanan ithalatın avantajını yok etmek için adımlar atılacağının sinyalini veriyor diyebiliriz.

* “Takip ettiğimiz çıktı açığı göstergelerinin ortalaması, 2022 yılının ikinci yarısında zayıflama eğilimi sergiledikten sonra, 2023 yılı ikinci çeyreği itibarıyla yüzde 2,3 seviyesine yükselmiştir.”

* Talebin uzun bir süre arzdan daha hızlı gelişmesi enflasyon üzerinde önemli bir risk oluşturmaktadır.

* “Bu nedenle seçici kredi sıkılaştırması kararlarımızın iç talebi dengeleyeceğini öngörüyoruz” ifadesi de tüketici kredilerinde azalmanın habercisidir.

* “Çıktı açığının kapanması dezenflasyon sürecinin önemli bir bileşeni olacaktır.” Bu ifadeden çıkarımımız üretim kabiliyeti hemen artamayacağına göre iç tüketimi kısıtlamaya bakılacağıdır.

* Yurt içi talebin hızlı büyümesi sonucunda, 2023 yılının ilk altı ayında ithalatımız, enerji fiyatlarının 12 milyar dolara varan düşürücü etkisine rağmen, yüzde 4’ün üzerinde artarak, 185 milyar dolara ulaşmıştır.

* Küresel gelişmeler, kredi genişlemesi ve belirsizlik algısı nedeniyle, altın ithalatı, ilk yarıda bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yaklaşık 11 milyar dolar artmış ve önceki yıl seviyesinin 3 katının üzerine çıkmıştır.

* İç talepteki hızlanmaya bağlı olarak, tüketim malı ithalatı 8 milyar doları aşan bir artışla, bir önceki yıl tutarının 1,6 katına çıkmıştır.

* Yılın ikinci yarısında ise, parasal sıkılaştırmanın etkileri ve hizmet gelirleri kanalıyla cari işlemler hesabında belirgin bir iyileşme öngörmekteyiz.

* Güçlü iç talep hem doğrudan hem de cari denge kanalıyla enflasyon ve döviz kurlarını etkilemektedir. Kur gelişmelerinin enflasyona yansıması maliyet, bilanço ve beklenti gibi farklı kanallar üzerinden gerçekleşiyor.

* Kur geçişkenliğinin yüzde 25 civarında olabileceğini çalışmalar ima etmektedir.

Maddelerin ekseriyetinde iç tüketim merkezli genişlemenin sorunun kaynağı olduğu açıkça ifade edilmiştir. Cari işlemler açığının iç tüketim merkezli ithalata dayandığı çıkarımı ise genel kanaat. Bu nedenle önümüzdeki dönemde ithalat merkezli iş ve sektörlerin yavaşlatılacağı aşikardır.

Değinilmeyen bir konu olduğu kanaatindeyim, iç tüketim ihtiyaçtan mı yoksa yatırım saiki ile mi yapılmış? TCMB verileri bunun hakkında ne diyor, Erkan Başkan’ın fikri ne yönde?

Yazar: Mehmet Akif Soysal

Konuya göre haberler