İsrail saldırılara devam ediyor. Gazze’ye yine bombalar yağıyor. Hiç dinmedi zaten. Son günlerde Batı Şeria’ya da saldırdılar.
İyice panikleyen Neto bütün tuşlara aynı anda basmakla kurtulacağını düşünüyor herhâlde.
6 ceset bulundu, İsrailli rehineler olduğu anlaşıldı. İsrail ordusunun marifeti. Suçu Hamas’a atmaya çalışıyorlar ama kimse bindiği dalı kesmez. Elindeki pazarlık gücünü zayıflatmaz. Ayrıca hem Hamas’ın hem İsrail’in esirlere nasıl davrandıklarını cümle âlem gördü.
İsrail halkı sokaklarda. Gördük ki 6 rehinenin ölümü, 50 bin Filistinliden daha etkili.
İsrail muhalefeti de bütün Müslüman ülkelerden daha etkili olacak görünüyor. (Ağlanacak hâldeyiz.)
Netoş için uluslararası iki mahkemede yargılama devam ediyor.
Uluslararası Adalet Divanı (UAD) ve Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM).
Netanyahu kaçacak ülke bulamayacak. Bir fare deliği bulabilirse, kendini şanslı saysın.
CIA AJANLARI CİRİT Mİ ATIYOR?
“Hocam, ‘İran’ın kafasının içine girdik’ iddiasıyla ABD ne demek istedi? Her tarafına, bütün kurumlarına sızdıklarını mı kast ediyor? Özetle, İran’da CIA ajanları cirit mi atıyor?”
“Hayır Çekirge... CIA ajanları cirit bilmez.”
ÇOK ÇİRKİN HAREKETLER BUNLAR
Milletin yarısına “geri zekâlı” diyen ileri zekâlı değildir. (Bari olsaydı.)
Ortalama bir zekâya sahip midir, onu da bilemeyiz.
Görevimiz insanların zekâ seviyesini ölçmek değil.
Fakat bazı şeyleri ölçüp biçmekten de geri duramayız. Aksi hâlde kaytarmış sayılırız.
Açalım.
Bir zavallıdan medet uman, ondan daha zavallıdır.
Kendine hayrı olmayan zavallıyı baş tacı eden andavallıdır.
Ötesini alenen suç işleyeni onur konuğu yapanlar düşünsün.
Düşününce belki kayıtlarını andavaldan aldırmak, oradan taşınmak, uzaklara göç etmek isterler.
*
Bir de “Bu” hitabı var ki…
İki harflik, tek hecelik kelimenin içine bir kamyon nefret sığdırabiliyor.
Biz de ona “Şu” veya “O” diyebiliriz.
Özgür Bey, şunu (veya onu) vekil eylesin, rahatlasın.
Hem de liste başı yaparak.
Çok makbule geçer.
Oy da toplar.
Meclis’teki kavgalarda öne çıkar.
Onur konuğu yapıp iltifatlar eşliğinde ağırladığına göre, görüşlerini de paylaşıyor olmalı.
Şimdi gel de bu kafayla masaya otur, mutabakat sağla. Başka yapacak işin yoksa.
YASLANMADAN AĞLANMIYOR
Hüdai’nin “Dile yaslandım ağladım” eserini Bayram Bilge Tokel’den dinledim.
Muhteşem bir eser, muhteşem bir icra. Tam usta işi.
Burada sözlerini ve adresini verebiliriz. Dinleyen karar defterini imzalasın.
Bayram Bilge Tokel/ Güle Yaslandım Ağladım/Hüdai'den
Güzelim bir derde düştüm / Dile yaslandım ağladım / Dalgalandım boydan aştım / Sele yaslandım ağladım
Neler geldi bu başıma / Köprü kurdum göz yaşıma / Dağlar dikildi karşıma / Yola yaslandım ağladım
Garibin gönlü bedestan / Ne çul ister ne de fistan / Hâl bilmeyen nice dosttan / Ele yaslandım ağladım
Hüdai der bahtım kara / Gönlüm ermedi bahara / Dikeni bağrımda yara / Güle yaslandım ağladım.
Yazar: Mehmet Şeker
