Defne yaprakları…

Defne yaprakları…

Almanların kazanılmış zaferlerden sonra kullandıkları bir halk deyişi vardır: “Sich auf den Lorbeeren ausruhen” (Defne yaprakları üzerinde dinlenmek)… Kastedilen şu: Eski Roma’da zaferleri kutsamak için kahramanın başına takılan defne dallarından yapılmış taçlara sırtını yaslayarak rehavete kapılmak…

Kabine’de görevi devralan her yeni bakan, bu deyişin tam tersinde pozisyon aldı. Ağız birliği etmiş gibi “Daha çok çalışacağız” dediler…

Biz ise kendilerinden daha ‘çok’ değil, daha ‘iyi’ çalışmalarını bekliyoruz. Eski bakanlar da çok iyi çalıştırlar. Ancak, bilindiği üzere “Daha iyi, iyinin düşmanıdır.”

Her ne kadar “Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir” diye bir galatımeşhur varsa da işin aslı, bilenler nezdinde “Değişimde, değişmeyen tek şey, değişime karşı dirençtir”…

Bu kabine de zaman zaman değişime karşı dirençle karşılaşacaktır. Direnci kırmanın tek yolu ise AK Parti’yi Sayın Erdoğan liderliğinde 21 yıl önce tek başına iktidara getiren ve 2028’e kadar iktidarda kalmasını sağlayan temel kültür ve değerlere sahip çıkılmasıdır.

AK Parti iktidara geldiğinde bunu, sadece ‘maddi’ vaatlerle başarmamış, kamu vicdanı nezdinde oluşturduğu ve Batı dillerinden hiçbirine tam anlamıyla tercüme edilemeyen, yani dünyaya Batı inanç ve kültür merkezinden bakan insanların anlayamayacağı ‘manevi’ odaklı dünya görüşü, duruşu ve vaadi ile başarmıştır.

Son seçimlere bakıldığında; yukarıdaki saptamanın bir kez daha kanıtlandığını görmek mümkün… Cumhur İttifakı’na ve Sayın Cumhurbaşkanı’na seçimi kazandıran temel unsur, millî bağımsızlık ve ülkenin bölünmez bütünlüğüne sahip çıkılmasıdır.

Millet İttifakı’nı kuran ve liderliğini yürüten CHP yöneticilerinin, partinin kurucusunun temel düşüncesini, hatta kendi ifadesiyle ‘karakterini’ temsil eden ‘millî bağımsızlık’ ve ‘bölünmez bütünlük’ hedefine bir türlü sahip çıkamamalarının sonucunda; kamu vicdanı, Türkiye’nin gelecek beş yılının yönetimini Sayın Cumhurbaşkanı’na emanet etmiştir.

Yeni kabine üyelerini bekleyen, zaten yapmaları gereken işleri yerine getirirken, Atatürk’ün “Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli kültürdür” ilkesinden hareketle, ülkemizin millî kültürünü sarsarak bağımsızlığını tehdit eden tüm unsurlara karşı ortak mücadeleyi sürdürmektir.

Bu stratejinin temel taşlarını, Sayın Cumhurbaşkanı’nın bizzat katılarak hedeflerin altını çizdiği “III. Millî Kültür Şûrası”nın (2017) kitabında bulmak mümkündür.

Günün sözü

“Rehavet, aşırı tüketimden kaynaklanır; ya yiyeceğin ya da düşüncenin.”

Sadhguru

Gözümüze takılanlar…

* Philips, ‘Kişisel Sağlık’ ürünlerinin kullanım kılavuzlarını görme engelli tüketiciler için sesli simülasyon teknolojisiyle hazırlamış. BlindLook ile iş birliği yapan marka, görme engelli bireyler için kapsayıcı hizmet sunmayı sağlayan ‘EyeBrand’ sertifikası almış. Philips Kişisel Sağlık Ülke Müdürü Sibel Yıldız, “Yenilikçi ürün ve çözümlerimizde ilham kaynağımız olan tüketicilerimizin her zaman yanındayız” demiş. Kendisini, “İnsanların sağlığını ve hayatlarını anlamlı inovasyonlar yoluyla iyileştirmeye odaklanan lider bir sağlık teknolojileri şirketidir” şeklinde tanımlayan ve bu ifadeyi basın bültenlerinin altına da ekleyerek görünür kılan Royal Philips, görme engelliler için attığı adımla bu vaadine uygun bir aksiyon almış…

* Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF) ilk kez düzenlediği ve Spor Toto Süper Lig takımlarının yer aldığı “Türk Telekom eSüper Lig”de kupa sahibini buldu. Galatasaray, 3 maç kazanan takımın şampiyon olduğu seriyi 3-2 tamamlayarak, futboldan sonra sanal spor aleminin de şampiyonu oldu. Türk Telekom Pazarlama ve Müşteri Deneyimi Genel Müdür Yardımcısı Zeynep Özden, “Türk Telekom olarak, Süper Toto Süper Lig’teki 17 takımın yer aldığı eSüper Lig’e adımızı vererek bu alana deneyimimizi aktarıyoruz. Önümüzdeki dönem TFF iş birliğimizle ismimizi verdiğimiz, aynı zamanda resmi yayın sponsoru olduğumuz Türk Telekom eSüper Lig’deki karşılaşmaları, Tivibu ekranlarından izleyicileriyle buluşturmaya devam edeceğiz” demiş. İlkler önemlidir, çünkü unutulmazlar. O nedenle Türk Telekom’un ülkemizde ilk kez düzenlenen eSüper Lig’e sahip çıkması iletişim açısından değerli bir hamle olmuş. Sürdürülebilirlikle desteklenirse, iki marka akıllara birlikte kazınacaktır…

Yazar: Ali Saydam