Son dakika

Türkiye Türkiye ekonomisi Ekonomi Teknoloji

İhracatın vazgeçilmezliği

İhracat, Türkiye ekonomisinin temel dinamiklerden birisi durumundadır. Ekonomik büyümenin hızlandırılması, cari dengenin sağlanması ve artan GSYH ile kişi başı gelirin arttırılması için ihracat 1980 yılından beri en stratejik göstergelerden birisi haline geldi.

Yaşanan ekonomik krizlerde ve dünya ekonomisinde yaşanan ekonomik daralmalarda ihracatın artış trendi düşse de ihracatçıların buldukları alternatif ülkeler ve pazarlar ile birlikte ihracat arttığı gibi ekonomi için de vazgeçilmez gösterge oldu.

TEKNOLOJİK SEVİYESİ YÜKSEK İHRACAT

İhracat ile hem dış ticaret dengesinin fazla vermesi hem de cari fazlanın ortaya çıkması en temel beklentidir.

Mesela Almanya ihracat fazlası sayesinde dış ticaret fazlası vermektedir. Almanya 2022 yılında 1.577 milyar avro mal ihraç ederken buna karşılık 1.495 milyar avro da mal ithal etti.

Bunun yanında Almanya, cari fazla veren ülkelerden birisidir.

Almanya, yıllarca araştırma ve geliştirmeye ayırdığı kaynak sayesinde ürettiği teknolojisi yüksek kaliteli ürünleri ile elde ettiği yüksek rekabet gücüyle bu başarısına devam etmektedir.

Almanya’nın 2021 yılında araştırma ve geliştirmeye ayırdığı miktarın GSYH’nin yüzde 3.1 seviyesinde olması, teknolojik seviyesi yüksek üretim için araştırma ve geliştirmenin ne kadar önemli olduğunun bir göstergesidir.

Teknolojik seviyesi yüksek ürünler sayesinde artan ihracatın ekonomide birçok makro ekonomik göstergede başta da ekonomik büyümede, istihdamda, kişi başı gelirde ve daha birçok göstergede olumlu yansıması olmaktadır.

TÜRKİYE’NİN İHRACAT HİKAYESİ

Türkiye’nin en büyük avantajı, 1980 yılından beri yani yaklaşık 44 yıldır ihracatın ekonomik kararların merkezinde olmasıdır. Bu sayede, Türkiye’nin dünyanın birçok ülkesine ihracat yapma konusunda ciddi bir tecrübesi bulunmaktadır.

Diğer yandan, ülkelerde ya da dünyada herhangi bir ekonomik kriz yaşandığında Türkiye ekonomik krizin etkisini bertaraf etmek için farklı ülkelere ya da bölgelere ihracat yapma esnekliğine kavuşmuş durumda.

Bu kazanımların daha da ileriye taşınması ve ihracatın daha fazla artması için teknolojik değeri yüksek ürünlerin ihracat miktarı içindeki payının yükseltilmesi artık zorunlu bir tercih haline gelmiş durumda.

Türkiye savunma sanayiinde yüksek teknolojik ürün üretim hedefine nasıl ulaştıysa diğer sektörlerde de bunu başarmalıdır.

Şimdi hedef birçok sektörde yüksek teknolojik ürün üretme ve bu ürünleri uluslararası pazarlara ihracat olmalıdır.

Yazar: Erdal Tanas Karagöl

Konuya göre haberler