Amerikalıların cebinden toplanan paralarla Ortadoğu’da ABD’nin tetikçiliğini yapan İsrail'in dünyaya ne dediğine bakmayın.
Çünkü İsrail herkese yalan söyler ama kendi taraftarlarına doğruyu söyler, diyor Yahudi yazar İsraeil shahak.
Yazar, “İsrail'in gerçek niyetini batıdaki büyük medya kuruluşlarının verdiği haberlerden ya da batılı gazetelerde çıkan köşe yazıları ve makalelerden öğrenemezsiniz” diyor.
Nedeni açık: Onların yazdıklarının hepsi yalan üzerine kuruludur.
Yazar “İsrail'in arka planda gizlediği niyetini ancak İsrail'de yayınlanan 4 büyük gazetede çıkan İbranice haber ve köşe yazılarını takip ederek öğrenebilirsiniz” diyor.
Yazarın Türkiye’de Med Cezir yayınları arasında yer alan kitabında İsrail'in iç meseleleri, dış politikası, medyası, ordusu ve bunlar arasındaki ilişkiler hakkında bilgiler veriliyor.
1996 yılında basılan kitapta İsrail'in Ortadoğu’daki İslam ülkelerinde özgür rejimler istemediği, diktatörleri neden tercih ettiği, Amerika’daki örgütlü Yahudi toplulukları ile ilişkileri ve onlar tarafından nasıl yönetildiği, ABD’li siyasileri nasıl kullandığı açık seçik anlatılıyor.
**
Kitabın tanıtım yazısında şöyle deniyor;
“Herhangi bir devletin resmi beyanatları çoğunlukla yanıltıcıdır ama göreceli de olsa seçim özgürlüğünün olduğu o ülkedeki liderler kendi yandaşlarına ya da hakim medyanın önemli yorumcularına gerçek niyetlerini söylemek zorundadırlar.
"Ordusu vatandaşların tamamından oluşan ve onların savaşma arzularına dayanan İsrail gibi ülkelerde bu eğilim daha güçlüdür.
"İsrail'in dış politikası, İsrailli generaller ile bu generallerle ilişkisi sağlam olan İbrani köşe yazarlarının söyledikleri, büyük ölçüde İsrail'in gerçek siyasetini ortaya koyar. Bu siyasetin ipuçlarını yakalamak, İsrail’in şirin yüzünü yansıtan İngilizce basının takibiyle değil, İsrailli entellektüelleri ikna misyonunu üstlenmiş İbranice basının takibiyle mümkündür.”
Yani Yahudi yazar İsrael Shahak diyor ki: Ordusu vatandaşlarının tamamından oluşan İsrail'de sivil yoktur, sivil kıyafetli askerler vardır. İsrail bunları dünyaya sivil diye pazarlar.
Gazze’de sivil kıyafetli işgalcilerin sınır kapısında yardım kamyonlarını nasıl engellediğini, Filistinlilerin evlerine bahçelerine nasıl el koyduğunu yayınlanan videolardan izliyoruz.
Hepsi silahlı ve bu silahları Filistinlilere karşı keyfi olarak kullanırken hiçbir cezai sorumluluk taşımıyorlar.
**
Yahudi yazar İsrael Shahak’ın kitabın özsözüne koyduğu yazıda konu örneklerle şöyle anlatılmış: “İsrail’in uzun dönemli planları daima ordu generalleri, istihbaratçılar ve üst düzey bürokratlarca kararlaştırılır.
Hükümet ve başbakanın siyaset geliştirdiği çok nadirdir.
İsrail tarafından başlatılmış bütün savaşlar da birlikler yerine konuşlandırıldıktan sonra hükümet karardan haberdar edilir.
Böyle bir durumda hükümete, başkaları tarafından alınmış bu kararı onaylamak düşer. İşte benim de kitabıma geniş biçimde alıntılar yaptığım kişiler bu “başkaları”dır”.
Yani yazar başkaları derken perde arkasında İsrail'in politikalarını belirleyenlerin ön planda olmadığını, kamuoyundan gizlendiklerini söylemektedir.
“Sağ ya da sol olsun İsrail’deki partiler arasında dış politika konusunda dışarıdan bakan gözlemcilerin zannettiğinde çok daha büyük bir uzlaşma vardır.
Örneğin, Netanyahu’ya stratejik konularda danışmanlık yapan planlama komitesi üyesi Abraham Tamir, 1970’lerin başında İşçi Partisi iktidarının atadığı Genelkurmay Başkanı Gur döneminde uzman olarak başladı.
Likud’çu Şaron döneminde 1982 yılındaki Libnan istilasının başlıca planlayıcısıydı.
1984 yılında İşçi Partili Perez’in Başkanlık Genel Direktörü oldu.
Daha sonra solcu Meretz partisine katıldıysa da 1996 yılında Likud’a üye oldu.
Şimdilerde (1996’larda) Netanyahu’ya Suriye konusunda danışmanlık yapıyor.
Timur’un kariyer hikayesi aslında çok net olarak İsrail'in stratejik hedeflerindeki değişmezliğini anlatıyor.”
Yazar israilli politikacıların zaman zaman farklı konuşabildiğini ancak bu konuşmaların hiçbir öneminin olmadığını söylerken bir örnek de veriyor;
“Netanyahu bir zamanlar Arafat’ın (Filistin lideri) “Hitler’den daha kötü” olduğunu söylüyordu. (Orna Kadosh Maariv, 26 Mart 1993).
Aynı gazetenin 3 Ekim 1996 sayısında aynı Netanyahu’nun Arafat’a, “Siz benim ortağım ve arkadaşımsınız” dediği sözler yer alıyor.
Yani sözün özü Yahudi yazar kitabında diyor ki: İsrail devleti zaman zaman dost gibi görünebilir ama aldanmayın onun dünyaya bakışı hiç değişmez.
Yazar: Yaşar Süngü